İSLAM - GREEN34 START
İSLAMİC RADIO AND PHOTOGRAPHY
İSLAMİ FORM SİTEMİZ
İLETİŞİM FORMU
GENÇLİK SİTEMİZ
ZİYARETÇİ FORMU
ŞEHİT ŞEYH AHMET YASİN
ŞEHİT BACIMIZ FATMA IRAKİ
BOSNA HERZEGOVINA SARAJEVO
ÇEÇEN MİLLİ MARŞI
SODON VE GOMORRANIN HELAKI
ATLANTİS AD UBARIN HELAKI
SEMUD POMPEININ HELAKI
AFGAN CİHAD EKBERİ
RESİMLİ AYET MEALLERİ VE MEDYEN
ŞEHİD BACIMIZ FATMA IRAKİ _
ŞEHİD BACIMIZ FATMA IRAKİ__
के संगीत एक वैश्विक भाषा
ISLAM - GREEN34 ISLAMIC ANIMATION
KÜLTÜR VE SANAT ANEKTODLARI
İSLAM - GREEN34 GRUBU RAPOR
ARAB SPRING BEGAN ON THE İNTERNET
VAKTI CUMA MUBARAK
AVRUPA MÜSLÜMAN OLACAK
İSLAM GOOGLE PHOTOGRAPHY
MÜSLÜMAN GİBİ SEVMEYİ NE ZAMAN ÖĞRENECEKSİN
TYLER DURDEN
İSLAM - GREEN34 İSLAMİ FORUM VE SOHBET SİTESİ KURULUŞ AMACI
ISLAMGREEN34 INTERNATIONAL NEW WORLD
SEVGİ VE İYİ NİYET
WEBMASTERS İSLAMGREEN34 LIST
JAWA YÜKLEME MENÜSÜ
ŞİFA AYETLERİ VE MEALİ
DUA KÜLLİYATI ARAPÇA TÜRKÇE
ŞİFA AYETLERİ
NAZAR İÇİN DUALAR
YASİN VE DUA
İLİM VE İSLAMİ YOL
ISLAMIC PHOTOS 1
ISLAMIC PHOTOS 2
ISLAMIC PHOTOS 3
TÜRK ORDUSU 2014
ISLAMIC PHOTOS 4
ISLAMIC PHOTOS 5
GÜL DEMETİ




 





BOSNİA HERZEGOVİNA - SARAJEVO


Bosnada yapılan katliamları ve tecavüzleri bir kez daha müslümanlara hatırlatmak
ve bunu yüreklerimize kazıyarak Ümmet-i Muhammedin,Batılının gerçek yüzünü anlamaları
ve idrak etmeleri için buraya linkleri monte ettik tıklayarak okuyunuz
Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v bir hadis-i şerifinde " Küfür Tek Millettir" buyurmuşlardır
Küffar Avrupanın ortasında bir Müslüman Devletin oluşumuna hiç bir zaman
izin vermek istememiştir ve Sırplar ile aynı etnik kökenden gelmelerine rağmen
suçları sadece Müslüman olmak olan bu yüzdende tecavüzlere  katliamlara
  ve soykırıma uğrayan suçsuz günahsız masum ve mazlum Bosnakların
Dramlarını içeren aşağıdaki linkleri tıklayarak ouyunuz.

 

                             http://www.webhatti.com/makaleler/190828-bosnada-yasiyor-olmanin-bedeli.html

http://us2.fmanager.net/api_v1/productDetail.php?dev-t=7EZU2FZ0164&objectId=8394

http://www.bianet.org/bianet/yazdir/71414

 http://www.karakutu.com/News1716/bosna-da-bir-olum-kampi

http://www.islamgul.com/islam-dunyasi/4632-bosnada-uc-yil-devam-eden-insanlik-disi-katliam.html

 http://www.kitapturk.com/V2/Pg/MetaDetail/Number/30144/Bosnada_Savas_Yuregimde_Kan_Gulleri.htm

http://www.harunyahya.org/kitap/bosna/bosna5.html

http://www.beyazrenkler.com/forum/showthread.php?p=78544

http://www.gecekahvesi.org/sirplar-50-bin-musluman-kadina-tecavuz-etmis-t41035.html?s=2eee493e8f6e26b2c09a7410ac93ce90&

http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=3198

 http://www.akdenizforum.com/garip-ve-gizemli-olaylar/35160-sirplar-50-bin-musluman-kadina-tecavuz-etmis.html

http://www.malatyahakimiyet.com/inx/yazar-539-Vatan_Namusu_Nedir_Siz_Bilirmisiniz.html

http://www.gazilerdergisi.com/etkinlikler/bosnahersek.htm

http://nedir.antoloji.com/bosnada-sirplarca-yapilan-vahset/

http://www.ucansupurge.org/index.php?option=com_content&task=view&id=3988&Itemid=74

http://www.dusuncegundem.com/sayi-17/balkanlar-grbavica-bosnali-bir-annenin-hikayesi.html

http://zamansizsaatler.net/forum/bosna-katliami-t6306.0.html;wap=

http://www.netyorum.com/sayi/160/20050308-11.htm

http://www.stargazete.com/acikgorus/majko-hatidza-bili-me-zvala-sinom-115146.htm

http://www.ercanuz.com/2007/09/bosna-batinin-vicdani.html

http://www.turkdunyabirligi.com/index.php?topic=2901.0;wap

http://www.asam.org.tr/tr/yazigoster.asp?ID=2362&kat1=23&kat2=

http://www.tesbitler.com/sayfa10/bosna.htm

http://www.merhabagazetesi.com.tr/eski/arsiv/2007/07/15/g4.htm

http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=24977&yorum_id=12081

http://groups.yahoo.com/group/prizrenliler/message/8293

http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?p=752508

http://www.ansed.net/index.php?sayfa=haberdetay&id=64

http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=9064.0

http://www.zeynepder.org/forum/index.php?topic=8711.0

http://www.umrandergisi.com/HDF_detay.asp?bicim=K&ID=2122&K=635&KK=Kapak

http://www.yasinaktay.com/git.asp?nereye=Ayrinti&id=581

http://www.imamhatip.com/kamusalalan/musluman-soykirimi-t16399.0.html

http://www.hossohbet.com/forum/dunya-tarihi/33120-bosna-kosova-makedonya-sirp-zulmu.html

http://www.dengeli.net/bosnali_kadinlara_borcumuz.html

http://forum.nevsehir.web.tr/arsiv-konu-304.0-eger-savas-cikarsa.html

http://ayfi.wordpress.com/category/bosna/

http://sentezistan.com/makale/?p=122

 

 





BOSNA HEREZEGOVİNA


http://www.webhatti.com/forum/konu/bosnada-yasiyor-olmanin-bedeli.190828/

Bosna Savaşı'nda tüm dünya Bosnalı Müslümanlara karşı uygulanan sistemli vahşete tanıklık etti
Savaş sırasında ve sonrasında en dikkat çekici gelişmelerden birisi de
Sırp kasabı olarak tanınan Miloseviç'e bağlılık gösteren radikallerin sayısının sürekli artmasıydı
Aslında bir tür toplu paranoya yaşayan bu insanların büyük çoğunluğu
akıl almaz vahşetlere dahi destek verdiler. Bununla beraber
yaşanan vahşeti şiddetle kınayan
kısa bir zaman öncesine kadar dostça ilişkiler içinde yaşadıkları komşularının haklarını
savunmak isteyen pek çok vicdan sahibi Sırp olduğu da vurgulanması gereken bir gerçektir.


Bu bölümün başında Sırp ırkçılığının nasıl mason ideologlar tarafından
sistemli bir biçimde kışkırtıldığını incelemiş
aşırı milliyetçi Sırpların nasıl Balkanların maşası haline getirildiklerini görmüştük
Aynı sistemli kışkırtma Bosna Savaşı'nda da yaşanmıştır ve günümüzde de
zaman zaman Balkanlar'da yaşanan küçük çatışmaların da temel kaynaklarından biridir
Mason ideolog Vasa Cubriloviç'in 1937 Memorandumu'ndan esinlenerek hazırlanan
1986 Memorandumu ile Sırpların "haklarını" aramaya başlaması
Müslümanların Balkanlardaki varlığının "Büyük Sırbistan'ın" geleceği için
bir tehlike olduğu yalanları telkin edilmeye başlandı. Mason Miloseviç
ve ekibinin temel politikasını oluşturan ve tamamen hayali hikayeler
üzerine kurulmuş olan bu programa dayanarak, sistemli bir "nefret oluşturma" kampanyası
uygulamaya kondu. Savaş boyunca bu nefret, bebeklerin boğazını kesmeye
canlı insanların ayağına nal çakmaya, yedi yaşındaki kız çocuklarına tecavüz etmeye kadar vardı
Bazı Sırpları böylesine büyük bir terörü uygulayacak hale getiren kişi olan Miloseviç'in
propaganda ve beyin yıkama yöntemleri ise klasik radikal milliyetçilik telkinlerinin bir türüdür:

"Time dergisi, Miloseviç'in taktiğini şöyle anlatıyor: 'Miloseviç önce
Sırpların bir soykırım tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğu yalan
iddiasını ortaya atıyor. Sonra diğer Cumhuriyetlerdeki Sırpları
ayaklandırarak onlara yardım ediyor." (Cumhuriyet, 3 Haziran 1992)

"Bu vahşet neden?... İzzetbegoviç bu soruya yanıtını şöyle toparlıyor: 'Bu teröristler
cenazelere bile ateş ediyorlar. Böylesine bir acımasızlık, böylesine bir gaddarlık
az görülmüştür. Bir tür kara milliyetçiliktir bu. Bu aşırı Sırp milliyetçiliğini
faşizmle çarpın, Bolşevizmle çarpın, işte sonuç bu oluyor
İşte Slobodan Miloseviç hem aşırı milliyetçi hem de Bolşevik
Bu ikisinin karışımından böyle bir canavar yaratıldı
Onların gözünde biz Türküz. Onun için de tarihin
derinliklerinden gelen bir nefretleri var bize karşı.." (Sabah, 9 Temmuz 1992)

"Ljubomir Pajic yazısında diyor ki: 'Miloseviç, Sırplara aşağı yukarı
her gün: Savaşmalısınız, sıkı durmalısınız, yoksa yok olursunuz.' diyor." (Quick, 30 Temmuz 1992)


Yapılan araştırmalar ve görgü tanıklarının ifadeleri ile de
açıkça ortaya konan bir başka önemli gerçek ise
Çetnik milislerinin uyguladığı her türlü işkence ve zulmün
Sırbistan yöneticileri tarafından ayrıntılı olarak emredilmiş
olmasıdır. Diğer bir deyişle, yaşananlar birkaç 'dengesiz' kişinin
kontrolsüz aşırılıkları değil, Miloseviç diktasının planlı bir yok etme politikasıdır:

"Sırplar kadınlara tecavüz ediyor... Bölgedeki çevreler Sırp birliklerinin
tecavüzü artık bir savaş gereği olarak gördüklerini ve
askerlerin üstlerinden, özellikle genç Müslüman kızlarına tecavüz
etmek üzere kesin emirler aldıklarını belirtiyorlar." (Sabah, 24 Ağustos 1992)

Bu emirleri uygulamaları için Sırp askerlerine psikolojik baskıyı
azaltacak bazı haplar dağıtıldığı da basında yer alan haberler arasındaydı:

"Bosna-Hersek'teki Sırp kampından kurtulan Alia Lujinoviç
yeşil haplar alan Sırp gardiyanların hergün tutukluların
boğazını kestiklerini anlattı." (Sabah, 14 Ağustos 1992)

Miloseviç'in soykırım politikası, insanları birer ölüm makinasını dönüştürmüş
Bosna Savaşı'nda tarihte eşine az rastlanır bir vahşet yaşanmıştır:

"KASAPLARA SUÇÜSTÜ...CNN televizyonunda yayınlanan haberde ise
kamplardaki görüntülerin yanı sıra, iki Sırp gardiyanın itirafları yer aldı
Adlarını vermeyen iki gardiyandan biri, 5 Müslüman genç kızın
ırzına geçtiğini, kızların daha sonra arkadaşları tarafından işkenceyle
öldürüldüğünü, cesetlerin ise nehre atıldığını anlattı
Diğer gardiyan ise şöyle konuştu: 'Ben şimdiye kadar kaç
Müslüman öldürdüğümü hatırlamıyorum
 Yalnız bir tanesini kafasına balta vurarak öldürdüğümü hatırlıyorum
Bana, 'Neden öldürüyorsun?' diye sorarsanız, onu da bilmiyorum'." (Hürriyet, 26 Temmuz 1992)


Müslümanları katleden Sırp milisi Cheko ve adamları
Sırp terörünü, yakalanan bir "Sırp kasabı"nın itirafları en iyi biçimde ortaya koyan örneklerdendir:

"21 yaşındaki Sırp militan Borislav Herak, Müslümanları kesmek için
canlı hayvanlar üzerinde tatbikat yaptıklarını ve kadınlara tecavüz
ettikten sonra öldürdüklerini itiraf etti. 'İstenen herşeyi yaptım
çünkü başka seçeneğim yoktu. Emirlere uymak zorundaydım' diyen
Herak'ın ruhi dengesinin yerinde olduğu belirlendi. Herak şöyle
devam etti: Geçen Haziran ayında Sırp kamplarına katıldım
Burada eğitim gördüm. Canlı domuzlarla göğüs göğüse
savaş tatbikatı yaptık. Onların boğazlarını kestik. Müslüman
esirlerin bulunduğu Donja Bioca Kampında 3 mahkumu avcı bıçağıyla paramparça ettim.

Geçen yaz Saraybosna'nın kuzeyindeki Ahatoviç Köyü'nde
kalaşnikofla 20 kişiyi öldürdüm. Bize verilen emir, 'herkesi öldürün
hiç kimse sağ kalmasın' şeklindeydi. Biz de emirleri uyguladık. Boşnak kadınları
Saraybosna'nın kuzeyinde kurulmuş bir kampta toplardık… Kadınlara tecavüz
eder, sonra yenilerine yer açılması için onları öldürürdük
Ben de yirmi yaşlarında
10 genç kıza tecavüz ettim. İfadesinin sonunda yaptıklarının cezasız kalmamasını
da isteyen Herak, 'Sadece benim cezalandırılmam yetmez. Ben bunları
anlatırken diğer tarafta aynı vahşet tüm şiddetiyle sürüyor
Bu vahşeti durdurmak lazım.' dedi." (Hürriyet, 17 Aralık 1992)

Üstelik Sırp milisleri uyguladıkları vahşete karşılık radikal
liderleri tarafından "ödüllendirilmişlerdir" de:

"Bosna-Hersek Cumhuriyeti İstanbul Fahri Başkonsolosu
Sacide Sılaycı, Bosna-Hersek'te saldırıların paralı askerlerce gerçekleştirildiğini
belirterek, 'Sırp çeteciler, öldürülen her insan için kaynağı bilinmeyen
yerlerden 500-700 mark arasında para alıyorlar' diye konuştu." (Milliyet, 29 Temmuz 1992)


Bosnalı Müslümanlara her türlü işkencenin yapıldığı toplama kamplarının
görüntülerinin, Hitler'in toplama kamplarından hiçbir farkı yoktu.

"Bosna Enformasyon Merkezi'ne bilgi veren Müslüman kaynaklar
daha önce öldürdükleri her Müslüman başına 500 mark prim alan
Snayperistlerin (Uzun menzilli, dürbünlü tüfeklerle gizlendikleri
yerden sivil halka ateş eden insan avcıları) aldıkları primin 1000
marka çıkarıldığını haber veriyorlar." (Günaydın, 21 Mayıs 1992)


Sırp Terörü ve Yaptığı Vahşet

Bosna'da, üç yıl süren savaş boyunca, Müslümanlara
uygulanan "etnik temizlik" akıl durduracak boyutlardaydı
, Burada tarihin en büyük katliamlarından birisi uygulandı
Bu bölümün başlarında, Çetnik çetelerinin İsrailli uzmanlar
tarafından eğitildiğine dair bilgileri vermiştik. Gerçekten de
uygulanan katliam yöntemlerine bakınca "Siyonist ideolojinin tarzı"nı
görmemek mümkün değildir. Ayrıca Bosnalı bir diplomatın
sözleriyle "yalnızca İsrail böyle dev bir 'etnik temizlik' hareketini
gerçekleştirebilecek tecrübeye sahiptir." Bu vahşet yöntemlerinin
benzerlerinin Filistinli Müslümanlar üzerinde nasıl uygulandığını
diğer kitaplarımızda incelemiştik. Aşağıda ise, Sırp terörünün dehşet verici örneklerine yer vereceğiz.


TECAVÜZ

"Sırplar tarafından ırzına geçilmiş 50 bine yakın Bosnalı
kadından birçoğunun hamile olduğu, bunların çoğunun da bu
hamileliklerinden kurtulmak için gerekli kürtaj olanaklarından
yoksun bulunduğu belirtildi
Tecavüz kamplarına düşen kadınlara
hamile kalana kadar tecavüz edildiği ve hamile kaldıktan sonra
bu kadınların hamileliklerinin kürtaj olanaksız hale gelene kadar
kampta tutulduktan sonra serbest bırakıldıkları belirtiliyor
Tecavüzü etnik temizlik amaçlarına hizmet edecek biçimde kullanan Sırplar
'nefret ürünü' bir kuşak yaratmaya çalışıyorlar." (Milliyet, 2 Ocak 1993)

"Vogosca kentindeki bir olayda, Çetnikler zorla girdikleri bir evde
küçük bir kıza tecavüz ettiler. Beş tanesi kızın babasını tutarken
altıncısı babasının önünde kıza tecavüz ediyordu. Saldırganların
işi bittiğinde kız ölmüştü... Aynı bölgede biri 13, biri 7 yaşındaki
iki kıza daha, annelerinin gözleri önünde Çetniklerce tecavüz
edildiği bildirildi. Her iki kız da öldü..." (On Chetniks' Crimes
Commited Over Muslim Girls and Women, The Riyasat of Islamic Community, sf.3)


YAKMA


Sırplar tarafından yakılarak öldürülmüş bir Boşnak
"Müslümanların gözlerinin oyulduğu, kollarının, bacaklarının
ve erkeklerin erkeklik organlarının kesildiğini bildiren ajans
Sırp çetecilerin katlettikleri Müslümanların tanınmaması için
cesetleri topladıkları yerlerde yaktıklarını kaydetti." (Günaydın, 20 Mayıs 1992)


Faşizan Sırp çeteleri, Bosna Savaşı boyunca çocuk, kadın, erkek
yaşlı demeden binlerce insana akıl almaz işkenceler uyguladılar
Çocukları bile gözlerini kırpmadan yakabilen bu zihniyetin temelinde
din ahlakından uzak ırkçı ideolojiler yatmaktadır.

"Bir görgü tanığı, Sırp çetecilerin yaptıklarını gözyaşları içinde
anlatırken şunları söyledi: 'Sırp saldırısı nedeniyle dağlara kaçan
Boşnak kadın ve çocukları toplayıp dağ evlerine kapatıyorlardı
Sonra da, evlerin tüm çevresine benzin döküp ateşe verdiler
Müslüman kadın ve çocuklar çığlıklar içinde diri diri yandılar
Biz ilerdeki ormanda saklandığımız yerden bunu seyrettik..." (Sabah, 18 Eylül 1992)

"Camilerle hızını alamayan Sırp katiller bu defa Müslüman mahallelerdeki
bütün evleri tek tek havadan bombalayarak birer enkaza çevirmiş
Havadan bombalama bitince, dışarı kaçmaya çalışan Müslüman halkın üzerine
ateş açılmış... Kimi ateşte yakılmış, kiminin boğazı kör bıçakla kesilmiş
Tek kelimeyle vahşet... Evleri yanan kadın ve çocuklar feryad figan ile
dışarıya kaçmaya çalışıyordu
Ama Sırp katiller köyün etrafını sarmış kimsenin dışarı
kaçmasına izin vermiyorlardı... Göz göre göre 85 kadın ve
çocuk diri diri yandı gitti..." (Türkiye, 8 Haziran 1992)










Bugün 23 ziyaretçi (119 klik) kişi burdaydı!




Free MySpace Backgrounds by InfoServe Media, LLC





Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol