İSLAM - GREEN34 START
İSLAMİC RADIO AND PHOTOGRAPHY
İSLAMİ FORM SİTEMİZ
İLETİŞİM FORMU
GENÇLİK SİTEMİZ
ZİYARETÇİ FORMU
ŞEHİT ŞEYH AHMET YASİN
ŞEHİT BACIMIZ FATMA IRAKİ
BOSNA HERZEGOVINA SARAJEVO
ÇEÇEN MİLLİ MARŞI
SODON VE GOMORRANIN HELAKI
ATLANTİS AD UBARIN HELAKI
SEMUD POMPEININ HELAKI
AFGAN CİHAD EKBERİ
RESİMLİ AYET MEALLERİ VE MEDYEN
ŞEHİD BACIMIZ FATMA IRAKİ _
ŞEHİD BACIMIZ FATMA IRAKİ__
के संगीत एक वैश्विक भाषा
ISLAM - GREEN34 ISLAMIC ANIMATION
KÜLTÜR VE SANAT ANEKTODLARI
İSLAM - GREEN34 GRUBU RAPOR
ARAB SPRING BEGAN ON THE İNTERNET
VAKTI CUMA MUBARAK
AVRUPA MÜSLÜMAN OLACAK
İSLAM GOOGLE PHOTOGRAPHY
MÜSLÜMAN GİBİ SEVMEYİ NE ZAMAN ÖĞRENECEKSİN
TYLER DURDEN
İSLAM - GREEN34 İSLAMİ FORUM VE SOHBET SİTESİ KURULUŞ AMACI
ISLAMGREEN34 INTERNATIONAL NEW WORLD
SEVGİ VE İYİ NİYET
WEBMASTERS İSLAMGREEN34 LIST
JAWA YÜKLEME MENÜSÜ
ŞİFA AYETLERİ VE MEALİ
DUA KÜLLİYATI ARAPÇA TÜRKÇE
ŞİFA AYETLERİ
NAZAR İÇİN DUALAR
YASİN VE DUA
İLİM VE İSLAMİ YOL
ISLAMIC PHOTOS 1
ISLAMIC PHOTOS 2
ISLAMIC PHOTOS 3
TÜRK ORDUSU 2014
ISLAMIC PHOTOS 4
ISLAMIC PHOTOS 5
GÜL DEMETİ




 ŞEYH  AHMET YASİN TAHA


Şehit Şeyh Ahmet Yasin Taha Bin Ramazan'ın
Ümmett-i Muhammedin suskunluğunu  Allah c.c 'a şikayet
ederek  dile getirdiği yürekleri yakan mektubunu okumak için

 

aşağıdaki iki linki tıklayarak okuyunuz daha sonraki linkler ise
Filistin ve intifada içerikli linklerdir tıklayarak okuyunuz


                                            http://gyhost.web.tr/node/355

http://www.haber7.com/haber/20050322/Sehit-Seyh-Ahmet-Yasinin-duasi.php

 

http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=privfiles&topicid=272

http://sehadetgulu.blogcu.com/page6

http://www.davethaber.com/haber_981_Direnisin-ogretmeni-SEYH-AHMED-YASIN.html

http://www.haksozhaber.com/news_detail.php?id=2561

http://www.ravda.net/rf/include.php?path=forum/showthread.php&threadid=15571

http://www.haber5.com/haber.php?haber_id=313582

http://www.haksozhaber.net/news_detail.php?id=2910

 
 

ŞEHİD AHMED YASİN´İN DUASI 

´Allah´ım! Ümmetin suskunluğunu Sana şikâyet ediyorum!´ 
Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! 
´Allah´ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum! 
Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah! 
Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim! 
Ben ki saçları ağarmış
ömrümün son demlerinde
 türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın
belâlarının estiği biriyim! 
Tek isteğim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir
olanların yazmasıdır! 
Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuş ölüler! 
Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen
bu acı felâketler karşısında
Bir halk yok mu
Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak 
Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler
olarak ilan edenlere karşı duracak
Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken? 
Siyonist katilleri ve uluslararası
işbirlikçilerini görmezden gelirken! 
Omuzlarımıza el verecek ve gözyaşlarımızı silecek bir bakış
Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri
partileri, teşkilâtları ve bariz şahsiyetleri
Allah için kızmaz mı
Tümü birden sokaklara dökülüp
bizim için dua etmeye; ´Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve
mü´min kullarına yardım et!´ diye çağıramaz mı
Buna da mı gücünüz yetmiyor 
Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız
o zaman alınlarımızda şu yazılacak: 
´Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!´
Ve bizimle birlikte çocuklarımız
kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek
Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız! 
Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin
Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz
Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun
elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın! 
Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin
Temennimiz, Allah´ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır
Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın! 
Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları! 
´Allah´ım! Sana şikâyette bulunuyorum
Sana şikâyette bulunuyorum
Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliğini
ve insanlara karşı zaafımı
Sana şikâyet ediyorum. 
Sen mustazafların Rabbisin... Sen bizim Rabbimizsin
Bizi kime bırakıyorsun
Bize cehennem olacak uzaklara mı
Veya düşmana mı? Allah´ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar
çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar
oğlunu yitirmiş anneler
dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş
ekinler aşkına Sana şikâyette bulunuyorum. 
Sana şikâyette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı
Birliğimiz bozuldu... Yollarımız ayrıldı... 
Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip
düşmanı yenmedeki aczini Sana şikâyet ediyoruz´

 

http://www.haber7.com/haber/20050322/Sehit-Seyh-Ahmet-Yasinin-duasi.php

 ŞEHİD Şeyh Yasin 


 

Şeyh Ahmet Yasin, bütün vücudu felçli olmasına rağmen
Allah yolunda mücadele etmekten hiçbir zaman geri kalmadı
Yasin, hayatı boyunca Kudüs´ü işgal eden
Siyonistlere karşı ´dik durup´ kelle koltukta bir yaşam sürdürerek
İslam ümmetinin her ferdinin örnek alması gereken
bir mücadele geleneği oluşturdu. 

İşte Şeyh Ahmet Yasin´in örnek hayatı: 

BABASIZ BÜYÜYEN ŞEHİT 
Şeyh Ahmet Yasin, 1937 yılında Filistin´in Askalan şehrinin
el-Cevra köyünde dünyaya geldi
Üç yaşında iken babası vefat eden Yasin, bundan sonraki yaşamını
annesi ve kardeşlerinin himayesinde sürdürdü
1948 yılında Siyonist katillerin Filistin´in büyük bir bölümünü
işgal etmeleri üzerine ailesiyle birlikte Gazze şehrine göç etti
Bu, küçük Yasin´in ilk hicretiydi. İlköğrenimini 1952 yılında
Gazze şehrindeki İmam Şafii Okulu´nda tamamladı
Daha sonra sırasıyla er-Rihal Ortaokulu´nda ve Filistin
Lisesi´nde okudu. Ahmet Yasin, 1952 yazında arkadaşlarıyla
birlikte gittiği yüzme havuzunda geçirdiği bir kaza sonucu felç oldu. 

KELLE KOLTUKTA BİR YAŞAM 
Felçli vücuduna rağmen gençliğinde kendini en iyi şekilde
yetiştiren Yasin, bundan sonraki yaşamını
Siyonist İsrail´le mücadeleye adadı
Filistinli gençlere hem İslam dininin inceliklerini öğretiyor
hem de Siyonist İsrail´in işgal ettiği topraklardan bir an önce
kovulması için mücadele edilmesi yönünde telkinlerde bulunuyordu
Siyonistler Ahmet Yasin´in faaliyetlerini engellemek için
1984 yılında Şeyh Ahmet Yasin ve arkadaşlarından pek
çok Filistinliyi tutukladılar. Yürütülen soruşturma sonunda
Şeyh 13 yıl hapse mahkûm edildi. Bu mahkûmiyet kararı
Şeyh Ahmet Yasin´in mücadele azmini kıramadı
Bilakis İsrail zindanlarından Filistinlilere yazdığı mektuplarda
mücadeleyi daha da hızlandırmalarını istedi
Tekerlekli sandalyesinde İsrail zindanlarından
Siyonistlere meydan okuyan Yasin´in bu tavrı
Filistinli gençleri daha bir ateşledi
İntifadanın daha bir büyüdüğünü fark eden Siyonistler
Filistinlilerle işgalciler arasında gerçekleştirilen
bir esir değişiminde Ahmet Yasin´i serbest bırakmak
zorunda kaldı. İsrail zindanlarından kurtulan
Şeyh Ahmet Yasin yine Filistinli kitlelerin
Siyonist işgalcilere karşı sürdürdükleri cihadın başına geçti
Bu dönem İsrailliler birçok kez Şeyh Ahmet Yasin´i ölümle
tehdit ettiler. Fakat Şeyh Ahmet Yasin bu tehditleri
ciddiye almayarak Siyonistlere karşı mücadelesini sürdürdü.

 
´HAYBER ÇOK UZAK DEĞİL´ 
 
 
 

Siyonistler, 18 Mayıs 1989 tarihinde Şeyh Ahmet Yasin´i
yeniden tutukladılar. 16 Ekim 1991 tarihinde de Şeyh
hakkında İsrail devletini yıkıp yerine İslami esaslara
dayanan bir devlet kurmak suçundan ömür boyu hapis
cezası verildi. Ahmet Yasin, hakkında verilen müebbet
hapis cezası kararını duyunca gülümseyerek ´Yaşasın
bağımsız Filistin´ diyerek mahkeme heyetine bağırdı
Siyonistler Şeyh Ahmet Yasin´e birçok kez zindanda
bulunduğu sırada İsrail´i tanıdığını açıklaması karşılığında
serbest bırakma teklifinde bulundu. Ahmet Yasin bu
teklifleri sert bir şekilde reddederek; ´ Ben işgal rejimini
muhatap kabul etmiyorum ki onun şartını kabul edeyim
Ayrıca Hayber çok uzak değildir
Hayber´de Peygamberimiz
ve ashabının sizin dedelerinize neler yaptığını çok iyi biliyorsunuz
Günü geldiğinde bizim size ne yapacağımızı göreceksiniz
İslâm´ın gençleri er ya da geç işgal altındaki Kudüs´ü
özgürleştirecekler. Bizler bütün çocuklarımızı
kadınlarımızı gençlerimizi özgür Kudüs için
feda etmeye hazırız´ cevabını verdi.


 
 
 

ŞEHADET 

Ahmet Yasin çektiği bütün çilelere rağmen davasından
,zerre kadar taviz vermeden zindan hayatına sabretti
Bütün vücudu felçli bir halde sekiz buçuk yıla yakın
bir süre zindanda kaldıktan sonra rahatsızlığının
artması üzerine 30 Eylül 1997 Salı akşamı serbest
bırakılarak tedavi edilmek üzere Ürdün´ün başkenti Amman´a getirildi
Tedavi olduktan hemen sonra bir an önce çok sevdiği
Filistin topraklarına dönmek için yola çıktı.
Yıllardır özlemini çektiği Filistin´de yüz
binlerin gözyaşları ve sevgi gösterileri arasında karşılandı
Karşılanma esnasında yaptığı konuşmada ´Bekle bizi Kudüs,
bir gün geri döneceğiz. Bütün İslam ümmeti Mescidi
Aksa´nın önünde bayram yapacak´ dedi. 
Gazze´ye dönüşünün ardından Filistin direnişindeki
manevi lider mevkiine yeniden oturarak mücadelesini
kaldığı yerden devam ettirmeye başladı. Siyonistler
sonunda Şeyh Ahmet Yasin´in yaptığı çalışmaları
engellemek için haince bir planyaptılar. İntifadanın öncüsü
Şeyh´i öldüreceklerdi
 Bu kararlarını hayata geçirmek için harekete geçen
Yahudiler, 22 Mart 2004 yılında bir camide kıldığı sabah
namazından çıkarken Ahmet Yasin´e kalleşçe saldırdılar
Şeyh Ahmet Yasin bu kalleş saldırının akabinde yanındaki
2 arkadaşıyla birlikte Peygamber´e komşu olmak
çin kutlu diyara doğru yolculuğa çıktı.
Siyonistler Şeyh Ahmet Yasin´i şehit ederek intifada
hareketini bitireceklerini sandılar. Fakat Ahmet Yasin´in
şehadeti tıpkı Abbas Musavi´nin, Yahya Ayeş´in şehadetinde
olduğu gibi intifada hareketini daha bir güçlendirdi. 
Bugün Siyonist İsrail´e taş atan, kendilerini Kudüs için feda eden gençler
Ahmet Yasin´in yolunun Yahudiler işgal ettikleri topraklardan
kovulana kadar sürdürüleceğinin en güzel göstergeleri. 

 

 

 

http://www.haber7.com/haber/20050322/Sehit-Seyh-Ahmet-Yasinin-duasi.php




  

Bugün 5 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!




Free MySpace Backgrounds by InfoServe Media, LLC





Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol